Antik Acılar
Şair ve müze kurucusu Sunay Akın'ın 1999 yılında yayımlanan "Antik Acılar" adlı şiir kitabı, modern hayatın karmaşası içinde kaybolmaya yüz tutmuş çocukluk hatıralarına, yitip giden değerlere ve toplumsal yaralara odaklanan hüzünlü ancak sahici bir ses taşır. Akın, bu eserinde de kendine has, yoğun imgelerle dolu ve düşündürücü şiir üslubunu sürdürürken, okuruna alışılmışın dışında bir duygu yoğunluğu sunar.
"Antik Acılar", adından da çağrıştırdığı gibi, geçmişin izlerini ve zamanın ruhunda biriken buruk duyguları işler. Şair, bir müzeci titizliğiyle eski eşyaların, unutulmuş mekânların ve sıradan insanların hayatlarına yüklediği derin anlamları gün ışığına çıkarır. Dizelerinde sıkça rastlanan gemi, duvar, martı, deniz ve antika gibi objeler, sadece nesne değil, aynı zamanda birer duygu ve anı taşıyıcısıdır. Kitapta yer alan "Geçim parası için nice yaşlının / eski İstanbul evlerinden getirdiği eşyalar / üstüne kâr koyulup satılıyor / antik acılar çarşısında" dizesi, eserin temel teması olan geçmişle yüzleşmeyi çarpıcı bir şekilde özetler.
Kitabın şiirlerinde, Sunay Akın'ın çocuksu ve masum tespitleri ile hayata dair derin izler iç içe geçer. Şair, okuru hüzünlü bir tebessümle geçmişe doğru yolculuğa çıkarırken, kimi zaman da toplumsal konularla ilgili keskin bir yüzleşme anı yaşatır. Usta şair Cemal Süreya'nın da dikkatini çeken Sunay Akın'ın şiirlerindeki şaşırtıcı derinlik ve tıkanmayan anlatım tarzı, onun okuru sürekli merak içinde tutan ve eserlerini kalıcı kılan en büyük erdemidir.
|
