Hayal Geçiti / Alti Üstü Bir Geçit
İstanbul Oyuncak Müzesi’nin girişinde bulunan sokakta üç adet zürafa heykeli karşılar ziyaretçileri. Bölgeye ilk yerleşenlerden Mehmet Münif Paşa konağının bahçesine zürafa heykeli koydurmuştur, yıllar öncesinde. 1862 yılında, ‘’Mecmuai Fünun’’ adlı İlk bilim dergisini çıkaran Mehmet Münif Paşa’nın heykelinden dolayı bu bölge halk arasında zamanla ‘’Zürafalıbahçe’’ olarak anılır.
Müzenin arka sokağında yer alan tren yolu alt geçitini de, gerçeğin hayallerin ayak izini takip ettiği düşüncesiyle bir ‘’Hayal Geçiti’’ne dönüştürdük. Gökyüzündeki yıldızlardan, denizlerin derinliğine ulaşan insanın hayal gücüdür. Uygarlık, hayallerin kanatlarını bilginin rüzgarına açmasıyla kurulmuştur. Bunu başaran da ‘’Homo Ludens’’, yani oynayan insandır.
Mural Sanatçısı Kien’in tasarımıyla bir alt geçit, bulunduğu yerin tarihiyle bütünleşen bir esere dönüşüyor. Alt geçitten geçmek isteyenler, geçitin bir yönünde gökyüzünden gelip denizin derinliğinden çıkarlarken, öbür tarafta denizin derinliğine dalanlar gökyüzünün sonsuzluğuna ulaşıyorlar. Duvar resminin bir köşesinde yer alan dalgıç da, astronot da hayallerini gerçekleştiren, bilimin yolunda yürüyen insandır.
Gündelik hayatın içinde ”altı üstü bir geçit’’ten geçmek için harcanan kısa zaman dilimi, hayal dünyasının renkleriyle insanların yüzlerine bir gülümseme, yaşama sevinci olarak yansıyor.
İstanbul Oyuncak Müzesi’nde sergilenen, tarihteki uzay ve deniz konulu oyuncaklardan ilham alınarak hazırlanan duvar resmi, çocuklarımızın hayal dünyasının zenginliğini kazandırıyor kentimize…
|
|